8 Aralık 2010

Çocuklarla Baskı (Gravür) Resim Atölyesi


Çocuklarla Baskı (Gravür) Resim Atölyesi

2010 Kadırga Sanat Üretim Merkezinde kurmuş olduğumuz baskı atölyesi, hem bulunduğu semt açısından hem de çocukların yaratıcılığına açılacak güzel bir adım olarak da bakabiliriz. Kadırga / Kumkapı bölgesinde yaşayan çocuklara baskı resim (gravür) tekniğini öğretmek ve kolektif çalışmanın keyfine varmak ve ürettiklerimizi belirli periyotlarla semt halkı ve sanat çevresiyle paylaşım temel hedefimizdi.


Baskı Sanatının Tarihi


Sert bir yüzeye çizgiler oyarak desen yapma anlamına gelen kazı resim (gravür) , sanatın en eski tekniklerinden biri olarak kabul edilir. İnsanın sert cisimler üzerine desen oyma eğilimi paleotik devirlerden beri görülmektedir. Kaya, boynuz ve kemik gibi malzemeler üzerine sivri bir aletin çekiçlenmesiyle meydana getirilen çizgiler, bugünkü sanatçının kol kuvvetiyle ettiği çelik kalemin (burin) bakır levha üzerinde meydana getirdiği çizgilerle aynı yapıdadır.Sümerler oyulmuş silindir mühürleri kil üzerinde döndürerek baskı tekniği kullanıyorlardı. Bu işlemi ilk baskı tekniği olarak kabul edebiliriz.


Tarih boyunca metal ustaları silah, zırh, at koşumları, çeşitli ev eşyası ve takı gibi altın, gümüş veya bronzdan yapılmış değişik madenleri sivri aletlerle oyarak süslemişlerdir.


Asıl baskı sanatı ise kâğıdın icadını bekleyecekti. Kâğıdın bulunuşu ile bugünkü baskı sanatının temelleri atılacak, dolgun el yapımı kâğıt, yoğun siyah mürekkep gibi malzemelerle yapılan baskılar, çelik kalem ile çalışan ustalar için yepyeni bir anlatım aracı olacaktır.


Çocuklarla Baskı Resim


Her çocuk ilk resim eylemine karalama ile başlar. Bazı çocukta uzun sürer bu, bazısında ise kısa sürede biçimli veya anlamlı çizgilere dönüşür. Düzenli çizgiye başlayan çocuk zekâ ve el arasında oluşan kontrollü bir çizgi evrenine girmiş demektir. O çizdiği çizgilerle hareketleri arasında bir bağlantının varlığını keşfetmiştir. Artık bunda sonra çocuk hareketlerini kontrol etmek üzere çizgilerini istediği yöne çizebilmektedir. Bu ustalık gerektiren deney ona yalnız güven sağlamaz, ayrıca kinetik yol ile neler ortaya koyabileceğini bir göstergedir.


Çocuğun çizmek için kullandığı yüzey aynı zamanda bir güç alanıdır. Çizmek için kullandığı malzeme ve yüzey aynı zamanda bir güç arenasına dönüşebilir… Daha sert ve vahşice bastırılmış ellerle çizilen yüzey darbelenir ve çocuk ilk kendi oluşturduğu doku ile tanışır… Bu gayret onun enerjisinin olumlu yönde kullanmasına neden olmakla beraber doğada her gördüğü nesneye dokunma ve ondan izler arama arayışına dönüşmesini sağlar… Bunu bilinçli yapmaz ama sezişle takip ettiği doku renk izler formlar çocukta içsel gelişimi hızlandırır ve farkındalığı yükselir…


Çocukken elimizdeki bozuk parayı kâğıdın altınana koyup üstünü kara kalemle hangimiz bastırarak çizmedik ki? Ve ortaya çıkan demir paranın izlerini takiple, odalarımızın kapılarının puslu camlarına yapıştırılan ve yine aynı teknikle karalanıp alttaki dokuyu kâğıdın yüzeyine çıkarma işlemlerimiz hepimizin büyülü dünyasıydı…

Linolyum (muşamba), ahşap baskı da başka bir büyülü dünyadır çocuklar için. Bu defa yüzeyin hâkimi onlardır hazır malzemedeki doku değil, kendi çizip ve oydukları baskıya hazır plaka bir anlamda çocuğun erginliğe de bir adımıdır.


*yukarıdaki yazım kadırga sanat üretim merkezinde kurduğumuz baskı atölyesinin kuruluş aşamasında yazıldı (mayıs).